İran coğrafyası tarih boyunca; çok eski zamanlardan başlamak üzere, İlhanlılar, Selçuklular, Timuriler, Akkoyunlular, Safeviler, Kaçarlar, Afşarlar hâtta kısmen Osmanlıların cevelangâhı olmakla, Türk kültür havzası olma özelliğini daima korumuştur. Bu gelgitler, yükseliş ve çöküşler esnasında kayda değer devletlerden biri de, Nadir Şah’ın kurduğu Afşar devletidir. Ne yazık ki, döneme ait neredeyse yok denecek kadar sınırlı kaynak içinde birinci dereceden en dikkate değer kaynak elinizde bulunan ünlü müverrih Esterabadi’nin Dürre-i Nadire isimli Nadir Şah dönemini aydınalatan tarihidir. Esterabadi klasik müverihler içinde seçkin bir yere sahip olduğu kadar, aynı zamanda sünni Osmanlı ile ebedi bir barış için Caferi itikadıyla ilgili metni kaleme alması, onu müstesna bir kişi yapmaktadır. Esterabadi’nin elinizde bulunan tarihi, bir yanıyla dönemin olaylarını anlatırken, aynı zamanda zengin edebi tasvirlerle o dönemin kültürünü yansıtmasıyla da oldukça önemli bir kaynak teşkil eder.
18. yüzyılın önde gelen tarihçilerinden Mirza Muhammed Mehdi Han Esterabadi tarafından kaleme alınan Dürre-i Nadire, Nadir Şah Afşar’ın iktidara yükselişi ve hükümdarlığı boyunca yaşanan büyük siyasi kırılmaları gözler önüne seren eşsiz bir tarihî metindir. Esterabadi, Safevî hanedanının çöküşünden itibaren, bizzat şahit olduğu olayları, son derece süslü ve poetik bir üslâpla kayda geçirmiş; İsfahan’ın Afganlarca işgalinden Mugan Kurultayı’na, Hindistan seferinden Nadir Şah’ın suikasta uğramasına kadar birçok gelişmeyi ayrıntılı biçimde aktarmıştır. Yazarın dil üzerindeki ustalığı, metni sadece tarihsel değil aynı zamanda edebî bir belge niteliğine kavuşturur. İlk defa Türkçeye çevrilen Dürre-i Nadire, Esterabadi’nin klasik Farsça düzyazısının estetik boyutunu korumaya özen göstererek hazırlanmış, eserin şiirle nesir arasındaki ince dengesine sadık kalınmıştır
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.